16 Mayıs 2012 Çarşamba

Ocakta Yemeğim Var...


Yokuşu çıkıp eve ulaşana kadar maruz kaldığım mahalle atmosferi sonunda beni yıllardır içimde olup dışarı çıkmak için fırsat kollayan bir noktaya getirdi, resmen özenir oldum komşu kadınların muhabbetşinaslıklarına! Altın günü 1. sezona hazır hale geldim...
Ciddi ciddi niyeti bozdurdular bana sonunda; tez vakitte poğaçaları atıyorum fırına, patates salatasının sosunu koyup dantelleri örtüyorum koltukların üstüne!Türk kahvesi, hanım abla terliği, diz altı ince çorap, yakası işlemeli triko, yonca biçimli altın gerdanlık, bir kol bilezik ve bigudilenmiş kahküller...Hepsine varım!

Dün köşe başında ayaküstü sohbet eden iki ablayla başladı ilk titreşimler, 5 dakika birini bekler gibi yaptım dinleyebilmek için:
Asuman: Şekeriiiiiiiiiim, saç rengin ne kadar yakışmış! Ayol, tam istediğim renk, ben de aylardır herkese söylüyorum böyle Hürrem saçı istiyorum diye, benden çok yaşayacaksın....(Bak bak laf itelemeye bak,sinsiiiiii)
Nevin: Öyle miiiii, sağol tatlım,valla benim gözler renkli ya konukomşu da hep diyordu Hürrem gibisin diye ben de bir değişiklik yapayım dedim...(Üste çıkma çabası)
Asuman: Eeeeee hangi marka ayol bu, kaç numara? (alt metin: rekabete hazırım)
Nevin: Her yerde bulunan bir boya değil, ben de tesadüfen buldum...Bi şey perfekt kolor, perfect diye yazıyo üstünde perfekt diye okunuyo ama... (Genel kültürüne kurban olduğummmmm) 
Asuman: Nerden bulduysan söyle de ben de bakayım...(Gizleme,çıkarıcam o bilgiyi senden)
Nevin: Ay şekerim, çocuk okuldan gelmiştir ben şimdi gideyim, kutuyu atmamışsam yollarım sana bizim oğlanla sonra...(Sıvışma çabası)
Asuman: İyi hadi, zaten ben de Canan'a gidiyorum, kırk yasini varmış...Sen gelmiyor musun? (intikammmmm,Canan beni seviyor,seni değil)
Nevin: Hmmm...Neyse ben kaçtım,görüşürüüüzzz...(Sana beni mat etme zevkini yaşatmam kadınnnn)

Yokuşun ortasına geldiğimde ise tavan yaptı:
Feride Abla: (Camdan sarkarak) Lemaaaaaan, kız Lemaaaaannn, bak bi buraya,Lemaaaaaan!
Leman: Söyle Feride Abla!
Feride Abla: Kız benim evi küçük küçük kelebek bastıııııııı!!
Leman: Ayyyy demeeeee, vay başımıza gelenler, ayol bütün apartmana yayılır şimdi onlar...Kör olmayasıcalar!
Feride Abla: Ama bi tuhaf bu hayvancıklar, Leman! Bakliyata üşüşmüşler, pirinçleri mercimekleri hep yuvalamışar da açıkta şeker vardı hiç sunmamışlar!
Leman: Allah'ın hikmeti işte kız abla, helal parayla alınmışa bulaşmıyorlar demek ki...
Feride Abla: Nasıl söz o kız öyle? Getirtme beni aşağıya, bizim herbir şeyimiz helal parayla alınmıştır!
Leman: Yanlış anlama be abla hemen,beni bilirsin içimdeki dışımdadır, hiç kötü düşünmem kimse için...Yoksa Ercan Abiyi bilmez miyiz, adamcaaaaz nasıl çalışıyo köpekler gibi sabahtan öğlene kadar! Cinsi öyledir o hayvanatın, şeker sevmeyen cinstendir kesin!

Veeeee artık ben de onlardan biriyim, bu sinsi gibi ama bir o kadar samimi konuşmalar, zeka pırıltıları, içli dışlılık, çıkarımlar, varsayımlar, rekabet....Hayatın anlamını keşfetmiş gibiyim! En yakın zamanda topluyorum ekibi, ama şimdi değil çünkü ocakta yemeğim var a dostlar!




2 yorum:

  1. nasıl ev kadını bunlar yaa kelebke şekere dokunmamış haa :))) benim ev işleri uzaktan yakından alakam yok ama güvelendiği biliyorum sanırım ben de bu bilgi birikimiyle hazırım action a :D

    YanıtlaSil
  2. Ben bir dinozor olarak, bu tarzı sadece Hüseyin Rahmi'de görmüştüm. Yeni nesli tanımıyorum ama galiba bir de bu kızcaaz var sanırsam :))

    YanıtlaSil