13 Kasım 2012 Salı

HayalEt

   Son bir kaç gündür facebook'ta bazı arkadaşlarım profil resimlerini değiştirerek, benim de olduğum fotoğraflarını koyuyorlar. Çok cici...Telefonlarımız duygu seli olup akıyor...Özledimler, değerlisinler, iyi ki varsınlar havalarda uçuşuyor...Karşılıklı iltifatlaşmalar, eski günleri yad etmeler. Üzerine yetmezmiş gibi bugün Müdür Bey " Hmyr Hanım, bu narin bünyesinde cüssesinden büyük kalp taşıyan bir hocamız" demesin mi?

   Bunun üzerine aldı mı beni bir garip endişe, sardı mı tuhaf ruh halleri? Çaktırmadan küçük bir çimdik attım kendime, acı var mı acı efendim? Vaaaaarrrrr, güzeeeelllll.... Hemen bir fincan çay aldım, baktım çay mideye ulaşıyor, dökülme saçılma yok, şahane! Öğrenciler de beni görüyor, görüyor değil mi la? Görüyorlar tabii...İyi de ben derste değilim! Tamam sakin ol, ne yapsak nasıl ispatlasak?

   Telefona sarılıp namı diğer Dita'mı aradım... En kestirme biçimde durumu özetledim:

* Kızım bak, benimle fotolarınızı koyuyorsunuz Facebook'a, telefonlarda hakkımda güzel güzel konuşuyorsunuz. Bana bakın, ben öldüm de "Ghost" tribi mi yaşıyorum yoksa?

* Yok valla, operatörden gelen arama ve mesaj kayıtları gayet gerçek.

*Ohhh, iyi o zaman..

* Puhahahaha, hadi tamam görüşürüz.

Ölmemiş olduğuma sevindim birden bire. Yani ölsem anlardım zaten, zeki insanım ben! Bakardım ve dan diye bir kerede anlardım durumu. Herkes mi Whoopi Goldberg anasını satayım hayatımda?

Bunları düşünerek eve doğru yürürken şarapçı mı dilenci mi olduğunu tam kestiremediğim birine denk geldim. Sakın ne fark var la demeyin, şarapçı bambaşka candır... Adam oturmuş kaldırımda, elinde yıpranmış bir resme bakarak tekrar ediyor " Terzi amca kızardı küçücükken biz, camını indiririz aşağı diye: Adam gibi oynayın ulan, keserim topunuzu... Yanlış demiş, adam gibi kalbinizle sevin ulan, keserim umudunuzu olmalıymış aslı..."  Duyar duymaz çakıldım yanında, yanına çöktüm, çantamdan sigara uzatıp şarap parası aramaya başladım, devam etti " Yaşamak budur işte, dünya sana dünyayı öğretir, senden alır ama aslında sana verir, şarap lazım hatun, lazım ki yaşadığımızdan şüphelendiğimizde dünyamızı döndürsün" Durumun felsefiklliğine mi çarpılayım denk gelişine yüzeyselce oha mı çekeyim bilemedim. O an bu an, tutuğum...Sadece HayalEt diyorum kendime...hayalet...

  

1 yorum:

  1. Çok güzel gözlem, çok güzel anlatım ... Devamını bekler oldum şahsen. Ama keşke Sokak Hayyam 'ını birazcık daha işleseymişsin. :))

    YanıtlaSil